İnsana ve insan sağlığına hizmet eden tıp, dünyanın en eski ve en kutsal mesleğidir.
Tıp bayramının tarihi, II. Mahmut döneminde Hekimbaşı Mustafa Behçet’in önerisiyle ilk cerrah hanenin kurulduğu, Türkiye’de modern tıp eğitiminin başladığı güne dayanır.
Okulun kuruluş günü olan 14 Mart, “Tıp Bayramı” olarak kutlanır.
İlk kutlama, 1919 yılının 14 Mart’ında işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiştir.
O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran’ın önderliğinde, tıp okulu öğrencileri işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü doktorları da destek vermişti.
Böylece tıp bayramı, tıp mesleği mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır.
Doktorasını yapan herkes doktor sıfatını alabilir ama hekim olamaz.
Hekimlik bir sanattır.
Yalnızca tedavi etmek değildir görevi; hastasını eğitmek, iyileştirmektir.
Bir doktorun rahatlatıcı ve güven verici sözleri, bazen ilaçlardan daha güçlüdür.
İnsanlık tarihi boyunca sayısız hekim, yalnız insanı değil, insanlığı iyileştirmenin mücadelesini vermiş, ulusal kurtuluş mücadelelerinden devrimlere, ezilenlerin direnişinde ön saflarda yer almıştır.
Zor ve çok uzun bir eğitim sürecini izleyen mecburi hizmetler, insanlık dışı koşullarda geçen uzmanlık eğitimleri, yaşamla ölümün sınırında, evinden, ailesinden uzak uykusuz geceler ve yorgun gündüzler boyunca verilen emekler…
Hiçbir meslek erbabından istenmeyecek düzeyde özveridir hekimden beklenen…
Ülkemizdeyse bugün tüm bunların bedeli, hastalar tarafından darp edilmek, yaralanmak, sakatlanmak, öldürülmek, yoksulluk sınırı altında ücret almak, yalnızca kendi hakları değil, tüm sağlık sistemindeki aksaklıklara dikkat çektiklerinde ise ülkeden kovulmaktır…
Hipokrat ne kadar da haklıdır:
“Nerede tıp sanatı seviliyorsa, orada insanlık sevgisi de vardır.”
Önümüzdeki dönemde sağlık bayramlarının bayram havasında kutlanması dileğiyle, tüm hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın Tıp Bayramını kutlarız.
Sendika ile haklı mücadele:
Memur-sen ve alt kolları olan Sağlık-sen; Sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının yüzünü güldürecek tarihi kazanımlara, imzamızı atmaya devam ediyor. Sağlık çalışanlarına 5 müjde veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, aile hekimlerinin temel ücretlerinde artış yapılacağını ve döner sermayeden yapılan ek ödemelerin artacağını, sağlıkçıya karşı işlenen şiddet eylemlerinin artık katalog suçlar kapsamında olacağını söyledi. Cumhurbaşkanımız tarafından verilen müjdeler, aslında uzun bir emek ve mücadelenin sahaya yansımasıdır. İçinde bulunmaktan gurur ve onur duyduğum Mersin Şehir Hastanemizin ek ödemelerde personellerin motivasyonunu arttıracak güzel işler yapılıyor. Sayın Başhekimimiz Doç. Dr. Bahar Aydınlı olmak üzere, gece-gündüz bu alanda daha olumlu ve kalıcı kazanımlar elde etmek için uğraşan, Sağlık-sen Mersin Şube Başkanım Hasan Özer Beyin hakkını da teslim etmek gerektiğine inanıyorum.
Sağlık-Sen demek, mücadele demek!
Sağlık-Sen demek, güven demek!
Sağlık-Sen demek, kazanım demek!”
Biz hep birlikte ne güzel ve güçlü bir aileyiz erenler ve canlar: hoşçakalın….